8 Nisan 2012 Pazar

Yarılanan 31. İstanbul Film Festivali'nde hafta sonu "abla" üç film görür: Olduğun Gibi Gel, Albert Nobbs, Can


Belçika, 2011 yapımı Olduğun Gibi Gel: Yönetmen Geoffrey Enthoven, oyuncular Robrecht Vanden Thoren, Gilles de Schryver, Tom Audenaert... Ana fikrini, bedensel özürlü bir adamın İspanya'ya yaptığı yolculuktan alan filmin, biri giderek büyüyen kanser tümörü yüzünden ölmek üzere, diğeri körlüğe yakın görme özürlü, üçüncüsü ise boynundan aşağısı tutmayan üç genç adamın bekâretlerini terk etmek üzere, -ailelerini ikna edemeyince- evlerinden kaçarak başlattıkları yolculuğu anlatır. Minibüsü, kıskançlıkla kocasını yaralayıp hapse düşen şartlı tahliyeyle salıverilmiş, üçlünün başlangıçta "mamut" dediği gürbüz hemşire Claude kullanır. Uzlaştıklarında açık havada kamp yapar, bağ, şarapevi ziyaret ederler. Ulaştıklarında -özürlüler üzerinde de- işinin ustası kadınların uzmanlığıyla hedeflerine ulaşırlar. "Abla"nın gözlemine göre festival boyunca giderek yükselen "hayatla dalga geçme" fikri bu filmle -kendi- özürleriyle dalga geçmeye dek varmıştır.

İrlanda, 2011 yapımı Albert Nobbs: Yönetmen Rodrigo García, oyuncular Glenn Close, Mia Wasikowska, Aaron Johnson, Brendan Gleeson... Basindaki logoya bakip filmin satin alinmis olabilecegine hükmeden "abla"', 19. yüzyilda Irlanda'da bir basina kadin olarak yasamanin imkansizligini asmak üzere hayata erkek kiliginda dahil olan, artik adini dahi hatirlamayan bir kadinin trajikomik oyküsünü anlatan filmi hararetle onerir.

http://www.canfilmi.com adresindeki sayfada Sundance logosu altinda "Can Filmi Dünyanin en büyük bagimsiz film festivali olan "Sundance Film Festivali"nde dramatik dalda Dünya Sinemasi Jüri Ozel Odulu'ne layik gorüldü." sozleriyle tanitilan Türkiye, 2011 yapimi Can: Yonetmen Rasit Çelikezer, oyuncular Selen Uçer, Serdar Orçin, Yusuf Berkan Demirbag... Tipik bir üçüncü sayfa haberinden esinlenilmise benzeyen konusu, basarili kurgusuyla gerilimi hic düsmeyen bu ozel film 11 Mayis'ta vizyonda. Film sonrasi oyunculari ile perde onüne sorulari yanitlamaya gelen yonetmen, ilk sorudaki "Filmin adi Cemal olmaliydi, kamera daha çok Ayse ile Cemal'i izledi..." yaklasimina ofkelenerek soru seklini begenmedigini belirtir. Ikinci izleyici "Ben tesekkür ediyorum, bu kadar güzel bir oyküyü bu kadar güzel anlattiginiz için" der', "Can'in umudu temsil edisi, Hansel ile Gretel'i animsatir isaretler koyarak gezmesi..." Filmin kahramaniyla akran cocugu oldugunu, onu ve arkadaslarini gozledigini belirten yonetmen, Cemal'in oglunu sevdigi halde neden gittigini anlayamadigini soyleyen bir diger izleyiciyi, Serdar Orçin'le birlikte "Bu erkegin yapisinda, tamamlayamadigi seyi birakip gider" diye yanitlarlar.

Hiç yorum yok: