Kız kardeşlerinin hediyesi cep telefonu ile sosyal medyanın bir kısmında belli belirsiz varlık göstermeye başlamış “abla”, aldığı mail üzerine, Hayata Sarıl Lokantası’nı araştırır. 1958 model oluşundan kaynaklanan, yazının daha başında fantastik gördüğü girişimin yürüyemeyeceği güçlü önyargıları gereği, başlamadan bittiğine hükmettiği muhteşem girişim, hayretle görür ki bir yaşında!
Taksim’e gittiği sıra, Kurabiye Sokak’a uğrar ve eliyle koymuş gibi, -usta şeflerin mönüsüne katkıda bulunduğu- Hayata Sarıl Lokantası’nı bulur. Balkabağı çorbasını, ızgara karnabaharını yerken yan masadaki iki hanım ve garson delikanlıyla söyleşir. O ara projenin annesi Ayşe Hanım gelir; “abla”nın hayranlıkla “ben korkağım, sizinki büyük cesaret” diye dillendirdiği kutlamayı alçakgönüllülükle dinler.
Onca dikkatine, özenine karşın “abla”, kendisi dâhil, herkes her şeyden şikâyet ederken bu kadın, büyük ihtimal eş dostun “olur iş değil; yapma, etme”lerine kulak asmayıp bu olmayacak işe kalkışmış.
Karatahtada;
“2 Kasım 2017-2 Kasım 2018 akşamları 26.675 tabak ücretsiz yemek servisi yaptık, 4/6’ü evsiz, toplumda yok sayılan arkadaşlarımızdan oluşan ekibimiz;
38 saat psikolojik destek aldılar
24 saat aşçılığa giriş eğitimi
3 saat endüstriyel hijyen eğitimi
Akşamları 250+ gönüllü desteğe geldi.
Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) ile çalışıyoruz.” yazılı…
“Askıda” bedeli 10 TL; mekânın her köşesine sinmiş, birlikte büyük, güzel bir iş yapıyor olmanın yarattığı duygu paha biçilmez!
“Abla” sosyal medyada, son keşfini, “Şikâyet edip ‘her şey ne kötü’ diye ağlanacaklarına bunu yapıyorlar, şahane değil mi?” diyerek duyurmuş.
17-18 Kasım 2018, hafta sonu Tüyap Kitap Fuarı’nda Ayşe Tükrükçü, Kibele yayınlarından dördüncü basımı yapılan, akla zarar yaşam öyküsünü anlattığı kitabı Ayşe’yi, geliri “hayatsız kadınlar”a aktarılmak üzere imzalayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder