Marslı’nın yazarı Andy Weir’in yeni kitabı, Ay’da iki bin kişinin yaşadığı Artemis kentinde büyümüş Suudi Arabistan vatandaşı kaynakçı Müslüman babanın kızı, “abla”nın pek hoşlanmadığı küfürbaz Jazz’in, zengin olmayı planlarken kahraman oluşunu anlatır.
“Abla” küfürden, özellikle cinsel küfürden hoşlanmaz; hele kadın kısmının, Jazz örneğindeki gibi, kadın kısmını aşağılayan küfürleri yemek tarifi verir gibi rahatlıkla dillendirmesine aklı hiç ermez.
“Abla”ya göre, tarafların eşit biçimde katılıp tatmin olduğu, sevgiyle yaşanan cinsellik, “birlik bilincinin, bir olmanın” alçakgönüllü ufacık bir biçimi, şekli, görünümüdür ve son derece saygın bir olgudur.
Diğer yandan, “belli bir bilinç düzeyinin deneyimi” olduğunu düşündüğü, kişioğlunun-kızının en uç küfürlerinin cinsel birleşme ile ilgili oluşu “abla” için tam bir bilinmez:
Küfür hali, cinselliğe, en güçlü içgüdülerden biri olması yüzünden zarar vermese de gözlemine göre, kişioğlu-kızına DEĞERSİZLİK türünden büyük hasar verir. Küfürbaz kişioğlu-kızı cinselliği yaşadığı sıra elinde olmaksızın, farkına varmaksızın kendini aşağılar. Sorumluluk alıp soruşturmak, kaynağına inecek gücü bulmak, yüzleşmek, katlanmak zordur; kişioğlu-kızı kendisini, kendisi bir, seksi yaşayan iki olmak üzere en azından ikiye böler: Değersizlik kadar büyük bir hasar daha.
“Abla”ya kalırsa, ülkede sıklıkla yaşandığı gibi, özellikle kişioğlunun platonik aşkta yücelttiği kişi kızını, cinsellik işin içine girer girmez hor görüp eziklemeye başlamasının nedeni bu, kendini değersiz hissetme duygusudur; ucunun neredeyse, sıklıkla şiddete dayandığı görülür, ne yazık…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder