23 Ekim 2008 Perşembe

Ekran Koruma'nın başına bir şey mi geldi?

Sabahtan beri, Çomar'ın çocuklarıyla oynadığı, meme verdiği, güneş ışığıyla birlikte yer değiştirerek uyuyup sonunda güneş batınca geceyi geçirmek üzere bir kuytuya yollandıkları verandayı gözleyen "abla" kaygılı! Çomar'ın oğullarından biri, "abla"nın sevgilisi, bilgisayar ekranından kendisine bakan şehlâ kedi resmine çok benzediğinden adı Ekran Koruma, ortalarda yok!

"Abla"nın, üç öğün mama, iki öğün de süt servisi yaptığı, Çomar, beyazı bol tekir kızı iki gözünün birbirinden azıcık uzaklığı nedeniyle, adı Romy Schneider, sarışın, yeşil gözlü, ipek tüylü tabby oğlu Brad Pitt, şehlâ Ekran Koruma'nın aynı yumurta ikizi beyazı az tekir oğlu Lekeli Burun, gruptaki eksikliği farketmişe benzemez.

Verandaya leğen içinde nakledildikleri ilk günlerden beri "abla", bir çekingen, kibar tabiatlı Brad Pitt'i, bir de, berikinden az yırtık Ekran Koruma'yı nedendir bilmez, diğer ikiliden fazla sever. Sabah uyandığında, az sonra gidip bu ikisini göreceğini düşününce içi kıpır kıpır olan "abla"nın, bu ikisine âşık olduğu rahatça söylenebilir. İstanbul'da olduğu süre boyunca, dönüşünde sevgililerini bulamama ihtimaliyle içi titrer. Bereket, komşuları arada yemek, bahçıvan da odunluğa bıraktığı mama torbasından çanaklarına birşeyler bırakmış da Çomar'la bebekliği geride kalmış, tel kapıya tırmanma huyları geride kalmamış çocukları dağılıp gitmemiş.

Dönüşünün ikinci günü, öğleden sonra, Çomar'ın keşif ziyareti sonrası "abla"nın varlığı sezilir sezilmez önce Ekran Koruma, ardında Lekeli Burun, Brad Pitt, iki gün sonra da yemekleri beğenip postu serdiği komşusunun "Dilli, bundan, kendi yavrusunu kıskanıyor" diyerek getirdiği Romy Schneider'le kadro tamamlanır.

"Abla"nın temizleyip düzenlediği verandanın önünde, ne aksilik, koca bir kepçe, kedi ailesinin henüz kavuştuğu huzura gölge düşürür. Adamların derdi, yağmurlar başlamadan 30 yılda dağılmış eski kanalizasyon künklerini, plastik olanlarıyla değiştirmek. Kepçe, traktör homurtuları arasında, ürküntüyle kulakları sırtlarına yapışık da olsa Çomar'ın çocukları, "abla"nın korkularının tersine, onu hatırladıklarını, tanıdıklarını dahası özlediklerini, paçalarından yukarı tırmanarak, giysisi üzerindeki hareketli her parçaya ayrı atlayarak, düşen perçemini hizalayamayıp yüzünü gözünü Bursa'lı kapıcının dediği gibi cırarak, kanıtlarlar.

Bir kaç günlük mutluluk, "abla"nın en temel sorularından biriyle, sevgiliye sahip olmadan sevmek meselesiyle yüzleştiği akşam saatlerinden beri gölgeli; Ekran Koruma'nın başına bir şey mi geldi?

Hiç yorum yok: