"Kampanyalarımızdan haberdar edelim" konulu tacizlerle kız kardeşini ve damadını bezdirmiş telefon şirketi "abla"nın ciddi bir ziyaretini hak eder: Kışı İstanbul'da geçirmeye niyetlenince 12 yıl önce taşındığı yazlık evini kapatıp ADSL aboneliğini de 444'lü bir numaradan üç aylığına donduran "abla", kendine en uygun pozisyon için doğru tuşlamayı yapabilmek uğruna defalarca yeniden arayıp tüm mönüleri dinleyerek ulaştığı operatörden, ev telefonunu kapama işlemini, "bir cep numarası vermedikçe" yapamayacağını öğrenir.
Sabırla cep telefonu kullanmadığını anlatıp, mail adresinin kayıtlarında olduğunu ve fatura bilgisi için kullanıldığını, kampanyalar için aynı yolu izlemelerini rica eden "abla", telefonu, uzlaşmaya yanaşmayan kızın yüzüne kapamadan önce öfkeyle "bu nasıl şirket politikası böyle?" diye çemkirir, "resmen ayağınıza sıkıyorsunuz, cep telefonum olsa neden ev telefonu faturası ödeyeyim ki?"
Sonunda kalkar en yakın başmüdürlüğe gider; artık müşterinin banko önünde değil de masa önündeki koltuğa misafir edildiği sırası geldiğinde "abla", önce, -ilk işlemler sırasında numaraları mecburiyetten verilmiş- sürekli taciz edilen kardeşi ve damadı ile ilgili cep telefonu kayıtlarını sildirir; ardından üç ay sandığı dondurma işlemini altı aylık -yazlıklar için çok daha mantıklı- süre için başlatır.
İşlemi 444'lü numaradan "üç aylığına" yapamadığına şükreden "abla" çıkarken müşteri hizmetleri görevlisi ardından seslenir; "ADSL için dondurma sürenizi, bitiş tarihinde yeniden başvurup üç daha uzatabilirsiniz."
Böylece, "kapatırım ev telefonumu olur biter" ruh durumuyla çıktığı yol ,"abla"yı çok daha memnun eden bir sonuca bağlanır: Halâ eski enerjinin kindar, kavgacı, intikamcı davranış kalıplarıyla davranır görünüyor olsa da "abla", elinden geldiğince mucidi olduğu, "anda meditasyon/tefekkür"* gereği, "duygusal açıdan dengede kalma"nın semeresini toplar, kendisi için her açıdan verimli bir gün yaratır.
*"ABLA"YA GÖRE HAL VE GİDİŞ 7