“Abla”, filmleri gönlünde ayrı yer tutan, güvenlik kameraları dükkânında kısacık görünüp bir kaç satır da konuşan M. Night Shyamalan’ın son filmi Glass’ı izler. “2000 yapımı Ölümsüz (Unbreakable), 2016 yapımı Parçalanmış (Split) filmlerinin süper kahramanlarına kıyamamış da James McAvoy, Bruce Willis, Samuel L. Jackson’ı yeniden bir araya getirmiş” diye düşünüp bir hayal kırıklığı girdabına kapılmak üzereyken “abla” filmin, içten içe derin bir başka mesaj taşıdığını keşfeder.
Bir ışığa çıkıp bir karanlığa dönen, teki canavar bir kaçı kötülük tezgâhlayan yirmiden fazla kimlikle ortalarda dolanan, dokuz yaşına takılıp kalmış Kevin ile Cam Adam’ın yarattığı tren kazasından tek sağ kurtulan, iyilik peşinde Dunn karşılaşır. Kazadan sonra kazandığı, Spielberg’in Azınlık Raporu’ndaki kızı –P. K. Dick romanından esinlenilerek, önbilici, kâhin anlamına precog’u- anımsatır biçimde, dokunduğu insanlarla ilgili görüntüler aracılığıyla Dunn, dört genç kızı kurtarır.
Bir seri aksiyon sonrası kapatıldıkları ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde, sürekli uyutulmakta Cam Adam’la birlikte terapi görürler. Bir kadın doktor, üçünü “aslında olağanüstü yetenekler taşımadıklarına, sadece buna inandıklarına” inandırmaya çalışır.
Cam Adam’ın düzenlediği gösterişli finalde, bileklerinde birer yonca dövmesi bulunan, aralarında kadın doktorun da bulunduğu özel eğitimli birlik her üçünü de, bir bakıma ikna etmekte, pek zorlanmaz. Operasyon sırasında, “Aramızda” der kadın, “tanrıların dolaşmasına izin veremeyiz”.
Tanrı olmak ya da olmamak üzerine üç yazı: Az gelişmiş bir toplumu, iyilikten yana ufak dürtmelerle gözleyen bir grubu anlatan Tanrı Olmak Zor İş isimli kitap; bilgisayar oyunu yazarken kahramanlarına sunduğu fazla seçenek yüzünden çıkmaza saplanan Stephan’ı anlatan Bandersnatch isimli TV dizisi; bir de tanrısal üstünlüklerinin farkında olup vazgeçmeleri beklenen süper kahramanları anlatan film, Glass.
“Size şah damarınızdan daha yakınız”, “DNA’nızın boyutlar arası kısmında tanrı parçanızı taşıyorsunuz” ifadeleri üzerine, yaşamının son on beş yılında, “kendi tarikatının biricik şeyhi ve müridi” sıfatıyla “abla”, kendi tanrısallığının peşinde.
21 Ocak 2019 sabahı gün doğmadan az önce Kova ve Aslan’da gerçekleşen dolunay tutulması sayesinde, benzeri astrolojik olaylarda, tüm tutulmalarda olduğu gibi rahmetin (kozmik enerji aktarımı), kendisini özgürce ifade etmekten geri tutan, çoğu kendi yaratımı korkularından bir parça daha özgürleşeceği bilinciyle “abla”, bin bir emekle, bir o kadar gayretle günü geldiğinde, kendi tanrısallığına kavuşacağının bilincinde…